Kayıtlar

Eylül, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ŞU ÇAĞ Kİ

Resim
Şu çağ ki bir uçurum uçurumun kenarında bir ardıç ağacı Nice fırtınalar, nice güzler geçireceğim. Yine de umudu haykıracağım Serin esen bir bahar rüzgarını İnancı anlatacağım Dilin ardında ki kelamı Ekilmesi için güzel tohumlar biriktirdim  Umut adına Sevda adına İnanç adına Nursen Işık

YAŞAMAK

Resim
Bir hayaldi vecde gelen  Bir hayal bir düş Sesim semavî Ülkelerde duyuldu Dile gelmeyen düşler  Bir düş uğruna mıydı yaşamak ? yoksa peşinde gidebileceğin düşünde miydi yaşamak? Araftayim yaşamak denen bu deryada. Yaşamayı bilmek istiyorum Yaşama hakkını bize verenden Tecvid ve kaide ile  Yaşamak, imla kuralları gibiydi  Nokta ve virgül gibi Bir nefes yarım bir tam nefes  Sınırlı olan bu dünyada  Sınırsızca hayal ettim hayatı, yaşamayı   Bir tebessümün hayat  Bir selamın gönüllere bahar  Bir çocuğa umudu anlatmak  umudu var edenden bahsetmek istiyorum  Hazanlı bir mevsimde dökülen yaprakta, baharda açan çiçekte  Rahmanin tecellisinin var olduğunu  anlatmak istiyorum. İzinsiz düşmezdi yaprak ve izinsiz açmazdı çiçek. Duymak lazım, dilden önce yürekten gelen sözleri Görmek gerek, gözün ardında ki hüznü Bir bakıma hayat imla kuralları gibiydi nerde duracağını bilmek gerekirdi. Noktayı, virgülü, ünlemi Başlasaydım eğer ya...

TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMAK

Resim
Taşın Altına Elini koymak? Soyut kısmını ele alırsak yolun üstünde ki taşlar bu dünyanın imtihan ve sorunlarıdır. Şöyle düşünürsek eğer, bütün insanlar, kâinat, hayvanlar hep birbiri ile bağlantılıdır. İmtihandan geçiyor olmamız hasebiyle bir birimize muhtacız. Rabbimiz bize bir çok ve sayısız nimetler bahsetmiş bunun yanında sıkıntı ve sorunlar da kaçınılmazdır. Rabbimiz bunların ecrini verecektir elbette. Biz insanlar olarak ne kadar imtihanımızın farkındayız?  Sürekli sorunların etrafında taklalar atarak veya sorunları büyüterek değil, taşın altına elimizi koyarak sorunları çözerek ilişkileri geçimli hale getirebiliriz. Aynı zamanda birlikte yaşadığımız insanlarda bizim imtihanımız sayılır. Anne, baba, kardeş, evlat, eş, dost, komşu, akraba bizler için birer imtihandır Kendi şahsi sorun ve imtihanlarımıza sabrettigimiz ve mücadele ettiğimiz gib, saydığımız bireyler de bizler için birer imtihandır. Kulluk bilinci bunu gerektirir. Örneğin Peygamber Efendimiz (sav) hira dağına inzi...

SERİN BİR YAZ SABAHI

Resim
Serin bir yaz sabahında gördüm seni  Serin bir mevsimde Bir selam kadar vardım kıyına Bir bakıma  Bir yanın umut bir yanın kırık gibi  Bir gün aydınlığın da yüreğini açtın bana Serin bir mevsimde  Bir çocuğun masumiyetiyle buldum kendimi savaşın ortasında Çarptım bir kayaya yüreğim kan revan  Bir bakıma  Bir yanın masum bir yanın isyan gibi  Uçurumun kenarında bir çocuk misali Yüreğinde ki prangalarla inadı kuşanmış Uzattım elimi bir iç nidayla düşeceksin  Kır at kıskaçları bırak inadı Bir bakıma  Bir yanın meşrik bir yanın mağrip gibi  Sen orda günleri tesbih gibi geçirirken  Bir dağın kıyısında Gündüz oldu mu mihraba akşam oldu mu mimbere götürürdüm düşlerimde ki seni Bir bakıma  Bir yanın ayrılık bir yanın vuslatı haykırır gibi  Ve sen gittin bir dağ başı yalnızlığı bıraktın yanıma Elinde bir demet kardelen, bir kaç kelam İnce düşlerini sevgiyle örerken, bana düşen sükut oldu Bir bakıma bir yanın havf, bir yanın reca gi...

ZEYNEP'ÇE ÇAĞRI

Resim
Bir dağın eteğinde Bir şehrin kıyısında gördüm seni içini kora çeviren  ezberlerinle Yorgun, her an serçeler gibi vurulacakmış gibi Bir şehrin kıyısında Ölüm yankısı melodi olmuş zihninde Bir dağ başında, ağır adımlarla yol alıyordun Savaşa gidip içinde ki savaştan bi haberdin sanki Bir harp meydanında gördüm seni Savaştasın elinde silah, gözlerin fersiz İki düşman biri iblis biri nefsin Kendi zaferini ilan etmemişsin gibi Bir muallim edasıyla gördüm seni Kelamın manasını çözmüş, bazen asi bazen sakin İnci gibi diziyordun kelimeleri Ebu'l As'ın ilk hali gibi Bir dağın eteğinde süzülürken Yüzünde kamuflaj, yüreğinde umudu taşıyordun Düşlerin en olunmaz, geleceğin hayalini yaşar gibi  Bir duvar dibinde gördüm seni Muhabettin en derin halinde Sana name yazıyordum İblisi sevindirme  Kır, at kıskaçları  Unutma! Hakk'a gurur olmaz Hakk'a tavır olmaz Hakikate isyan olmaz Bekliyorum ve umuyorum ki  Kıracaksın zincirleri Serin buseli bir bahar sabahında Sen  Elinde ...

EYLÜL'DE GEL DİYORDUN

Resim
Mevsim eylül arefesi Göçebe kuşlar gibi umutlarım Yüreğinin sahillerine ayrılık çarpmış halde  Bir eylül vaktinde gel diyordun  Hüzün tanıdıktı Şam'da doğdum Şam'da yaşadım  Mis kokuları, ipek kumaşları vardı şehrin Şehir geride savaş Ben ardımda bir savaştan kalan ayrılık bıraktım diyordun Sonra sözlerimiz buldu birbirini İki yaraydi bir araya gelen İki sözün arasına bir ayrılık bir umut ektik Geriye kalmış bu savaşta hayırlısı diyordun Bir türküde bulduk kendimizi Geçmişin hasreti geleceğin vuslatı arasında Hazanli mevsimde Sararmış yapraklar dökülürken gel diyordun  Bir fecr vaktinde gördüm seni Hüznünü yanına almış bir kıyıya varmış Sevgilinin yolunu gözler gibi  Secdede umut var diyordun  Bir Zühre yıldızı edasıyla gördüm seni Karanlıkları aydınlatan Gökteki yıldızları yüreğinde taşıyordun Zifiri bir öğlen vaktinde Umut var diyordun  Sevgiden nasibini alan iki yürek En pak haliyle göz yaşları içinde kalmış Bir şehrin kıyısında en derin hüzünleri p...