Mavera

Umudu kırılan ne  yapsın Umudu var edene dayansın. Tüm benliğinle ... Yeryüzünde bir mazlum ağladı bir masum ızdırap çekti ... masumluğuna arş titredi. İnsanoğlunun zalimligine kim dayanabildi. Habil ile Kabil kıssası son bulamayacakmıydı? Yoksa Yusuf as kardeşleri kuyuya attığında çığlığı kim duydu insanoğlu yerine, Kuşlar mı? Yoksa yeryüzünde ki karıncalar mı ahuzar etti. Hani cahiliye devrinde toprağa gömülen kız çocukları için tekvir süresinin şu âyetleri inmişti : . Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman, 10. Amel defterleri açıldığı zaman, 11. Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman, 12. Cehennem alevlendirildiği zaman, 13. Cennet yaklaştırıldığı zaman, 14. Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir. 15,16. Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara, 17. Andolsun, yöneldiği zaman geceye, 18. Andolsun, aydınlandığı zaman sabaha ki, Bu âyet bize ne kadar tesir etti ne kad...

 İçimde dengbejlerin ağıtları gibisin Bir şairin en hüzünlü şiiri gibi  Ne yana dönsem hüzün ne yana dönsem ayrılık  Koparılan papatyanın son yaprağı misali Belirsiz bir hava  B'en şair değilim duygu yüklü bir kervan  Acemi avcıların hedefi ben görüldüm bir defa Onlar büyüttü bu elemi Çöllerde yürürken bir bedeviye rast geldim Bir tas su ısmarladı bedelinde hüzün verdi Yanında da umut etmeyi Tek bir kelime bile etmedim  Yağmur üstüme yağdı kelam diye  Bir bilinmez hal Ellerin konuştuğu tıpkı o gün gibi bir hal Zaferler elde etmem gerekir diye bir hayal  Her  defasında sana yenilen bir mahal  Sessiz sözsüz kalmanın zaferini yaşar gibi  Ben zaferimi Hakk'ın katında aradım Diğer zaferlerin önemi yoktu  gibi  Nursen Işık 

Konuşmasın kimi zaman  Yüreğindekileri sessiz, sözsüz iki avucunun içine alıp en yüce merciye sunarsın  Kelebek kanadında saklı umutlar Duâ dan daha güçlü söz mü var? 5 haziran 2017 Nursen Işık  

Aradım Meğer kendimi aramışım. Buldum O'nun tecellisini buldum. Dağda, denizde, gülde, yaprakta. Bir çocuğun tebessümünde, bir selam da. Yalnızca O 'nun tecellisini buldum... Zerreler bile zikirdeydi. O Allah ki birliğini hissettiğin an kendinin de var olduğunu hisseder insan. 24. Haziran 2018 Nursen Işık  

Merhamettir yine insanı insan yapan, insanı güzel kılan. Bu yüzdendir ki alemlere Rahmet olarak gönderildi Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa sav. Rabbimiz veda hutbesinde son Elçiyle şu mesajı  gönderdi bize,  ne beyazın siyaha nede siyahın beyaza bir üstünlüğü yoktur. Ne arabin aceme nede acemin araba bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük yalnız takvadadır.  Sahi biz ne kadar takvalıyız?  Takvalı demek sadece namaz kılıp Kurânı kerim Okumak mıdır?  Hayır kardeşlerim. Takvali demek sorumlu bulunduğun her şeyde O Rabbelalemini düşünerek ve emri bir mağrufu  yaşam biçimi haline getirmek demektir. Hani ibrahim as ateşler içinde iken Elçi geldi bir istediğin varmı Rabbine iletelim? O şöyle demişti. Benim le Rabbimin arasına girmeyin. Hani Eyüp as evlatları malı ve cani ile sınanırken kavmi şöyle dedi; sen peygambersin neden bunlar oluyor? O şöyle demişti hepsi Rabbime aittir. Veren O'dur, alan O. Onlar bende emanetti demişti. Ve Rabbi hepsini tekrar geri bağı...

Hayal etmek bir tohumdur. O nedenle güzel şeyler hayal edin . Güzel şeyler düşleyin. Çünkü tohum zamanla gün yüzüne çıkıyor. Nursen Işık  

 Eger ibret almasını bilirsen  Dinlediğin bir âyet  Okuduğun bir hadis Gördüğün bir çiçek, Başını okşadığin bir çocuk Hürmet ettiğin bir yaşlı  Vefa gösterdiğin bir dosta vesiledir. Nursen Işık 

  Ruhum bir serap Ruhum bir girdap gibi şimdi  Bir kemende bağlanmış çözülmüyor B'en taşralı  Yerim yurdum bir ardıç ağacı dibi  Bir düğüm oldu ruhum Bir nisan akşamı  zifiri gibi  Ne yana dönsem serap Ne yana dönsem ıssızlık Yutkundum  Bir iç çekilmeyle irkildim. Semada yankılandı niyazım  Kimseler duymadı Rahmana ulaştı sesim Dünya gözümde görünmez olmuş gibi  Bir tren garında ki elvedalar gibi Bir vedaya hazırladı beni vuslata erişir gibi Hicap duydum dökülen kelimeler için Dökülmedi oysa ketumdu hallerim Bastırdığı duygunun eseridir insan  Kendine kale kurarsin en ihtimali  Gidemezsin, olursun elvedanın ta kendisi  Bu yoluda geçmeliyim geçtiğim bütün yollar gibi  Umudu azık bilip gitmeliyim yine Bir vedalık sözüm yok ketumum yine  Nisan karanlığın da ışığım Her çaresiz anımda çaremdin Seni sensiz bekleyeceğim Seni sen olmadan özleyeceğim Artık seni senin olmadığın yerlerden arayacağım Geçtiğin so...

Kelama inanırım bilirsin  Kaleme inandığım kadar Mürekkepi geç  Dostan gelen bir selam  can olur tüm kurumuş çöllere  Kurumuş tüm suları yeniden akıtır   Vefası mütemadiyen olan bir dost Göze sezdirmeden göz yaşını silen bir dost Bir kelamıyla zemheriyi bahara çeviren bir dost.  Şahı mat yapma zevkini yaşamadan veziri düşünen bir dost  Şahı vezirsiz bırakma   Kaleyi düşürme derdinde olma, yeni kaleler inşa derdinde olan bir dost  Heybesinde bıçak taşıyan  değil, gül taşıyan bir dost. Bilirsin işte bıçakla gül budayan olan bir dost var yara açan da. Nursen Işık   

Bir yanım hasreti çeksede  diğer yanım vuslatı haykırmakda  Bir yanım sütunlar şehri irem gibi tarumar olurken  Diğer yanım umudu haykırmakda  Bir yanım ortadoğu gibi işgal altında iken Diğer yanım zaferi haykırmakda  Bir yanım okyanuslar gibi derin suyla kaplı iken Diğer yanım Sina çölü gibi kum fırtınası. Neden bilmiyorum eskisi kadar düş kuramıyorum Mevsimler bana küs sanki  Bir rahle başında olmayı düşlüyorum  Bir çocuğa elifi öğretmek hayalim Elif gibi dimdik durmayı Sonra insan vav gibi olmalı diyorum. Doğduğunda vav gibiydi başını yalnızca secdede egmeli diyorum. Nursen Işık  

 Sıla özlemini  gidermekti sana bakmak Özlem mektuplarını bir kenara atmaktı Benim memleketim sendin Sen de İnancı gördüm en güzel hali Her bir sözü bahar  Herbir sözü karlı bir mevsim İlahi sevgiye inanırım  Her sözün sevginin ta kendisiydi. Belkıs'a gelen mektup Bismillahirrahmairrahim di. O billurdan saray O muhteşem taht Benim tahtım bir çocuğun kalbiydi Bilirsin sevgi yurdundan geldim  Kuralsız bir sevgi  Yersiz, yurtsuz. Hüdhüd mektup taşımakla görevlendirildi Karınca Süleyman’a ders verdi. Bütün hükümdarlık O'ndaydi Hz. Süleyman şükürdeydi Benim hükümdarlığım senin kelamındı. Ben hükümdarlığımı elde etme çabasına girdim  Bilemedim ki  Bütün hükümdarlık Allah'ın rızasıydı Nursen Işık

Sahi samimiyet nedir? İçinde çıkan her fırtınada Allah deyip susmak mıdır? Hak hatrına damlaları içine akıtmak mıdır? Ya Rabbim senin yanında daha güzel nimetler var deyip, iki dünya da bana onlardan nasip et  demek midir? Düşünde bile sınırları aşmamaktır zannımca Sümeyye gibi Hakk aşkına  kızgın kumlara gömülmektir.  Asiye gibi Ya Rabbim bana cennette bir köşk hazırla firavunun zulmünden kurtar beni demektir. Peki ya dürüstlük, nedir doğruluk? Yusuf gibi kuyuya atılıp, sonra yine İnancını özgürlük  bilip zindanı tercih etmektir. İnsan bu dünyaya başı boş gelmiş olamazdı  Verilen her şeyden sorumluydu. Bana sorma  içime ket vurup bütün kelimeleri yok saydım ben Her iç çekişte Allah deyip sustum  Bu dünya namına zerre düş kurmadan sustum Bütün damlaları içime dökerek sustum Âhireti bayram olarak düşleyerek sustum İçimde nice fırtınalar koptu kelimeye dökülmek istendi nice duygular Hakk aşkına deyip sustum. Muma aşık olan pervane misali k...

Mehtaplı bir gecede, ılık esen bir rüzgarda, yine köyümde olmayı düşledim. Temiz bir hava, serin serin esen yel gibi  İnsanın içini ferahlatan türden. Bütün mübarek günlerde ben köyümü düşlüyorum.  Bayramlarda, kandiller de, bazen bir çocuğun tebessümünde, baharda açan çiçekte, sonbahar da dökülen sarı yaprakta. Ben Eylül'ü severim. Köyümü Eylül demek, özlem demektir Hazan ayı demektir. Yılda bir defa nazlı nazlı yağan karda özlemin en derin halini yaşıyorum Sıla da yağan karı düşleyerek bahtiyar oluyorum ... Nursen Işık  

Beyaz gül hikayesiydi Beyaz gül kadar narin Melekti işte Bir şiir misali Eylül'de sarı yaprak kışta kardelendi Kendi ücrasında mutlu belkide, bir gelenin hayalini kurmadan, kendi düşünde mutlu umutlu gibi  Bir Namaz lık hayat, bir selalık ömür.  Düşünme bu hayat neden böyle diye? Böyle geldi Adem'den beri böyle gidecek. Dostlar Meclisinde ketum, kendi ucrasının efendisi Kaf dağında anka Yinede sormayacagim  ve bilmek istemeyeceğim bu hayatı Darılmayacağım havada ki neme Denizi düşleyeceğim Güzel günleri Küçük bir çocuğun  ağzında akan tebessümü izleyeceğim. B'en sevgi yurdundan geldim. B'en sevgiyi düşlüyorum.  Kendi içime taş atarak, denizi bulandırmayacağım  Nursen Işık  

  B'enim bahtım, tahtımdır Kaderin sana neler getirdiğine iyi bak ve tahtın bil Sabret, Asr süresi hatrına sabret  Sabredenleri müstesna kılıyor âyet Bilemezsin hangi duâ ,hangi samimi niyettir seni ayakta tutan. Sağnak yağan yağmurda yürü Kışın yağan (kar)ı seyret mesela. Tefekkür et hayatı, kendini Niçin yaratıldığını? Öten kuşu sonbahar da düşen yaprağı, baharda açan çiçeği. Denizin sonsuz mavisini Gökyüzünden üstümüze tane tane rahmet yağdığını. Kitap oku   Kaybol sayfa aralarında Yeniden umut et Umut etmek bir tohumdur Yürü mesela, ayaklarınla değil, yüreğinle. Sütunlar şehri İrem'in nasıl harap olduğunu Nuh'un gemisini düşün kırk sene suyun üstünde nasıl kaldığını İbrahim'i düşün mesela Rabbi ateşi nasıl su, odunu nasıl gül eylediğini. Oku, okuduğun da dünyanın merkezi haline gelip bütün dünya etrafında döner o zaman. Hakikati oku. Bir şiir yaz mesela, bir âyet dinle,  bir hadis oku. Bir köy türküsü dinle mesela özlemlerin yenilensin...

   Efendim, bu dünya daki güller seni temsil ediyor, sana olan sevgimizi Adem as Sen'in hatrına affedildi. Ve bütün Peygamber'ler Sen'in gelişini müjdeledi. Ahmet dediler, Muhammed dediler Sen'in hatrına yaratıldı bu alem Sen'in gelişinle yeşerdi çöllere dönüşen gönüller  Sen'i göremedik, şimdi bütün gönüller Sen'i arzuluyor Ne zaman bir mazlum ağlasa Sen'i anar olduk Sevgini, merhametini Güzel ahlâkî tamamlamak için geldin Biz küçük bir sıkıntı da cellallenir olduk. Kuşu ölen çocuğu teselli etmek  ancak yüce gönüllü bir insana yakışırdı Bizim de gönlümüze teselli ver Ya Resûlullah. Ne zaman hüzünlesem bir duvar dibinde senin yolunu gözler oluyorum Sen'in şefkatini, yolun Mahşer de bizi de yanına al şefaatini esirgeme üzerimizden. Hira dağından indin Yüce Allah'ın ismini yüceltmek, islam dinini yaymak için Sana inanmadılar. Hatice'n vardı, gönlümün rızkı dediğin Can pare yavruların Ali'n vardı, Zeyd'in vardı Anam, babam...

Hazanlı bir mevsimde bir dağın tepesinde Yürüdüm güneşe doğru  Yakınlaştıkça uzaklaştım güneşe  Yaklaştıkça güneş başka tepelerin ardına geçti karanlıkta kaldım bir sabah güneşinde Kaldığımı sanarken bir zühre yıldızı aydınlattı beni Bir düş, bir umut  Hazandan bahara kalan bir tohumdu Yesrip çölü gibi muhteşemdi umutlarım  Belki de düş kırıklarım Elemimden kuşlar ahuzar etti Bir katre idim, ummana düştüm. Bir cevher idim mücevher olmak için nara düştüm. Pervane oldum mumun etrafında Yel estikçe  yanar oldum Buğday taneleri gibi değirmende öğütüldüm Sahi oldum mu? Bilemedim  Senin vaktin yoktu, hep geç kaldım Senin vaktin hep kerahatti Sen sabah seherine yakın bir zühre yıldızıydın Fark ettiğim an kayboldun. Güneşi görmedim bu defa  Arkasında koşacak takatim de yoktu. Gün aydınlığında gölgemi takip ederek yol aldım bu defa. Bir öğlen vakti vardım hazanlı  bir mevsime Ve her şey yine bir düş  oldu Nursen Işık  

Nehir ettin göz yaşlarını nil gibi  payına düşen hüzünleri ganimet bildin. Arafta kaldın, kaderin sana getirdikleriyle Dikene katlandın gül diye Bir kış gününde umutlarını yeniledin Sevgi dedin, umut dedin Sevginle Zâl bile cesaretini yitirdi  Aldırma bu kapitalist sisteme bu dünyanın kör kuyularına. Kuyuya düşen Yusuf değildi nefsimizdi, bilene Gözünde akanlar incidir benim için  Aldırma diyorum bu dünyanın sert rüzgarlarına  Her şeye rağmen sen Asiye ol Hani o Asiye ki niyaz da bulunmuştu Yüce Yaradan'a ve Yaradan'ı niyazını kabul buyurmuştu. Sonra bir umut vakti Zâl gibi tüm umutlarımı yanıma alıp yanına geliyorum Ellerine bir demet kardelen tutuşturuyorum. Umut benim  Yaşam dediğin nedir ki bir oltanin ucu,  Attınmı avını yakalarsin.  iğnelerini sana batırırcasına Artık olan oldu Kış mevsiminde çiçek açmaz bilirsin Ama sen yine de ilk kar eridiğinde biten kardelen çiçeğine inan. Sen yine de umuda, sevgiyi inan. Nursen Işık ...

  Bûtimâr  Ne denli sessizsin bugün  ne denli mahzun  Kaç hayale sığdırdım seni  Kaç mevsime Sessizliği zafer ilan ettim Bu denli beni vuracağını bilemedim  Heyhât ben yıkıldım, sana yenildim  Kaç gidiş daha anlatır hasretlerimi  Kaç defa yeltendiğim hicretleri  Evet ben bûtimâr  Denize hayran, denize vurgun Ben sussuz ve suskun  Ben hasret ve yorgun  Fırtınalara yenilmemek için seyrettiğim denizlere kuruldum  Billur gibi parlaklığı Her dalgası hüzünlerimi aldı Umut bıraktı yanıma mavisi Sonra deniz dedim yine  Denizin mavisini düşleyerek vardım umut denizine  Bir umutla düşledim hayatı Kelamı yudumladım muhabbet namına  Bugün yine seni andım bûtimâr  Sevgi namına. Nursen Işık 

  Bu ülkede kuşlar muhacir gözüyle bakarlar bana  Güneş bir hayli uzak Dağlar desen yüzüne perde çekmiş. Genç yaşımda hicret ettim bu diyarlara Yinede alışamadım bu şehrin yollarına Sussuzluğuna, suskunluğuna Kaç mevsim nefessiz kaldım kaç mevsim sensiz. Derman olamadı tabipler Hz. Eyüp'un  imtihanından Payıma düşen hisse sabırdı. Kaderimdir dedim günyüzüne çıkanlar için. Her yeni doğan güne umutla baktım. Sevgi, bir elif miktarı iç çekip, dört elif miktarı umut etmekti. Umut ettim Yusuf Suresini okuyunca  Hüzünler kulübem yoktu Yakup as gibi iç cektim  Bütün hüzünlerimi sığdırdım kitap aralarına  Her sayfa umut her sayfa yeni bir dünya  Belkıs'a gelen mektup  Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Bir dilek düştü kalbime ayet ayet hıfz et yüce kelamı  Namaz da  kıyam edercesine durdum ve yeniden yaşadım Umut adına  Rükuya eğilir gibi eğildim kaderin önünde  Sonra niyaz da bulundum, dedim ki Allah'ım sen merhamet...

 Kudüs  Ümmetin en hüzünlü yanı Kudüs Selahaddin Eyüp'lerin yurdu Hani Peygamber Efendimiz sav. Sende Miraca yükseldi  Güzel Aksam O Mübarek sav hatrına yaratıldı bu alem Yakışmadı sana bu hüzün. Ebû cahiller kıtalar dolaşarak sana tuzak kurdular. Ama bilemediler ki tuzak kuranların en hayırlısı Allah'tır Seni düşlüyorum, özgürlüğünü. Nice sancılar vardır ki doğumlara gebe. Ümmetin içinde ki sancılar sana ayandir Allah'ım. Mekke ve Ayasofya'nın fethini kolay kıldığın gibi Filistin'in, Kudüs'ün fethini kolay kıl  Amin Nursen Işık

Bir dost, bir post yetermi Hayali fikri Rahmanin yolunda olan bir dostan vazgeçilirmi? Ben bir dost gördüm sesi kadifeden  Bir dost gördüm düşleri güllerden  Bir dost gördüm içten sessiz sakin kendini hayatın akışına bırakan Yanımda olsa hayat olur bilirim Padişaha vezir olmak nedir ki? Muhabbeti hayat olan bir dost bilirim. Geçmez bir sızı . Geçmez dediğimiz ne geçmedi ki  Bazen uzun bir yaz günü bazen uzun bir kış gecesi B'en bir munzeviydim kendi ücram da, Sonra seni gördüm sağanak yağan yağmurda yürür gibi oldum Çıktım ücramdan  Muhabetimizin başına bir şiir ektik Bir kardelen resmi bir köy manzarası ve bir gurbetlik türküsü Ve Kudüs sevdası Duâ dua okuduk düşledik. Sonra dağlar ardından benim hayallerime kulak verdin, yanımdaymiş gibi hissedercesine. Nursen Işık

 Hangi çiçek en güzel döneminde solarken itiraz edebildi? Hangi yaz kış olurken duraklama yaptı? Hangi gündüz geceye inat edebildi? Hangi genç ihtiyar olmamaya direnebildi? Hangi insan ölüme çare bulabildi? Hangi insan giderken dönebildi? Hangi yaprak izinsiz düşebildi? Hangi kalp O'nsuz   mutlu olabildi? Hangi insan O'nsuz  doğru ile yanlışı ayırt edebildi? Hangi beden hastalığa mahkum olmadı ki? Hangi gecenin ardından gündüz olmadı ki? Hangi Kurumuş ağaç O'nun izni olmadan yeşerebildi? Hangi ağaç O'nun emri olmadan meyve verebildi? Hangi insan doğarken ırkına, rengine, diline itiraz edebildi? Hangi mahkeme suçluya soru sormadan kalemini kırabildi? Evet Rabbim'iz Hucurat süresinde şöyle buyuruyor; Bütün mü’minler kardeştir; öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının ki O’nun rahmetine erişesiniz." (Hucurât sûresi, 10) Bütün bunlar, sadece Yüce Yaradan'ın ol demesini...